İçeriğe geç

Eksik Mumlar İçin Muhtemel Distopya

Gündüz kalabalık caddelere açılan
Modası geçmiş sokak aralarında
Kap kara taşların diplerinde geceleri
Tamamı bir türlü hatırlanmayan
Dudak uçuklatan kabuslarda
Garip sersemliğinde
Plansız akraba gezmelerinin
Mazar başlarında
Arife günleri öğleden sonra
Ruhumun omuzlarına yıldızlar ekleyip
Rütbesini yükseltecek
Asil bir mana aradım sessizliğime
Aslında sadece çaresizlikmiş

Çünkü genç ve cesur değilim artık
Yaşlı ve bilge de olmadığımdan
Yerim yok ademoğlunun sözlüklerinde

Şimdi beni bir masal kuşu gibi
Herkes gönlünce tarif ediyor
Kendi gönlünce inen bir yol gibi
Sevgilinin yanağından boynuna
Nasıl isim koymaktan kaçınıyorsa
Göğüste ısrardan yorulmuş heyecana
Öyle kaçınıyor muhtemel tasvirlerimden
İçli gençler benden şikayet ediyor
Kalanlara yük olan intihar mektuplarında
Ya sabır çekip güngörmüş ihtiyarlar
Yine de hayra yoruyor beni

Kıyısında uykuya daldığım ırmak canlı
Gizli isimleri ezber eden çiçekler
İçinde nice Yusuf saklamış kuyu
Avlularına damar damar bahar yayılan şehir
Beni öteliyor çeperlerinden
Çünkü kirli perçemlerimde
Yorgun elini acıya dayamadan
Ayakta duramayan anlamı
Yadırgamanın izleri var

Çünkü evlerin mum alınan yerlerine
Bir utanç alınıyor bu günlerde
Çocuklara neşeli bir yorgunluk
Ve özenle çizilmiş zafer hikayeleri
Gençlere ilk akla gelen kararsızlık
Gittikçe içe sinen, bayağılaşan
Eski bir hayret duygusu ihtiyarlara
Annelere pırıl pırıl panik atak
Babalara paranoya
Bana vazgeçiş
Bela ve
Distopya

Kategori:Tüm Şiirler

Bu yazı yorumlara kapalı.