Nerdeyse ölecekti, dünya bundan habersiz.
Mavi gözleri yerde, kin mi kırgın mı bilmem.
Babasından nefreti, babasından öğrenmiş.
Yine de hevesi var, yorulmayan bir yerden.
O bembeyaz duvarda, çok mavi pencereler,
Ve dışarda, elinden kaçmak isteyen dünya.
Çok yorulmuş nefesle, sonuna yetişecek.
Aslı bordo kumaşlar, arkasında muamma.
Yetim atan görmesin, yek koltuk ve kozmetik.
Planın parçası, “Sen bilirsin,” deyip susmak.
Pohpohlayıp sürerken malı yokuş yukarı,
Gülümseyince gördüm, kan bürümüş dişini.
Bak, birazdan gelecek, yarım nefes, tez yürek.
Plan tamam, taviz yok, neresi olsa olur.
Böyle olmak intikam, böyle olmak yüzünden.
Madem ölecek bir gün, ne yapsa kâr kalacak.
Bu yazı yorumlara kapalı.