Alelade eylülün bildiğin lakırdısı…
“Kulak asma” diyorlar, zaten hiç kulağım yok.
Ayağımın altında nice görkemli şeyler.
Biraz da takvimlerin çocuğuyum nasılsa
Ben, soluyan kaygının büyük yorgunluğuyum,
Biçim beni dışarda tutmaya çabalıyor.
Kırık camdan içeri haberler salıyorum;
İnsan bulutun altı, şiir tarihin tersi.
Uzaktan sevmek kolay, burdan sevsin görelim.
Ordan bakınca temiz görünen yerlerimden,
Nasıl sevindiğini kimseye göstermeden,
Üzülü yerlerinden mısra kurmadan sevsin.
Ah, benim sevmem bile bir planın parçası.
Kendi kenarlarımı gördüğüm günden beri
Tokaya hazır eller, anons için dört kulak.
Gerisi, sebebinden koparılmış bulantı.
Neremden iki kürek ağzı toprak kaldırsam
Ya bir ifritin huyu ya korkusu ölümün,
Üstünkörü bir bakış aceleci gözlere
Şeylerin bir kısmından başka kısmına doğru.
Serabının peşinden koşmak tek çare işte.
Babamın mesleğinden sebep kınama beni.
Sen zaten buradasın ve serabın başında,
Burada ne kadarsan, orda da tam o kadar.
En tepeden derine yayılsa bile öyküm
Erişemez hiçbir şey eylememiş haline.
Ben mümkün duvarların arasında hapisim,
Senin kenarlarından sonrası bile senin.
Bu yazı yorumlara kapalı.