Ne oldu matmazel bitti mi şölen.
Gitti mi kırmızı örtülerle örtünen.
Kapandı mı burçlarından cenneti izlediğim
O davetkâr kulenin masmavi kapıları.
Ben mi kaldım sadece bu kadar dışarıda,
Taşlı yokuşlarda aşınmış ayaklarla.
Köylüler de mi gitti matmazel
Yorgun ellerini sürüyüp tarlalarda
Nasıl kaldıracaklarmış bu ağır karaltıyı.
Meclis yanlıları ya kralın adamları,
Kimse mi çıkmadı yeminini sırtlayan.
Burjuva çocuklara raks öğreten
Hatır terazisi şaşmış pişman öğretmen,
En iyisini biliyor sandıran filozoflar,
Hepsi mi sustu olan olurken.
“Bekle” diyerek çırpınan biri
Çıkmadı mı Adem’in evlatlarından.
“Razı olma dünyanın bu kadarına
Razı olma Tanrıyı kırmak uğruna”
Artık yağ pazarlarına uzanan kıvrımlı yolda
Susarak yürümeler yok o zaman matmazel.
İğrenç bulduracak artık suratsız otorite
Tekinsiz ikramını yarılanmış lokmanın.
Göçmenlere bırakılmış yapay çayırlarda
Aksak ritmini uzatan umuduyla
Hesapsız konuşmalar tekrar edilmeyecek.
Asıl memleketini herkes bilecek
İtalyan taklidi yapan pizzacıların.
Şairler gündüzleri işe gidecek.
Yenisi meydanlarda açık etmeden
En eski yazacak bütün bunları.
Seyislerden sorulmayacak artık
Günbegün semirmeyen atların küskünlüğü.
Matmazel, hepinize yayılacak karanlık.
Bulaşmadan gitmeyi öğütleyecek doktor,
Sessiz kuşların nesli amansız yerilecek,
Ölümü küstürecek beyaz taş ustaları,
İntihar edenlere hemen hak verilecek.
Tanrının sözünü kesmekten başka nedir
Söz için yaratılmış bir ağzın altından
Tavana tutturulmuş yağlı urgan geçirmek.
Matmazel, tutunacak başka taşım kalmadı.
Elimin emeğini gölge etsem kendime,
Düklerin sofrasına öykülerim atılsa,
İşte şurda deseler gömleğimden tanıyıp,
Rahibeler katırıma kızıl boyalar çalsa,
Yolumun üzerine sığ kuyular kazsalar,
Bağ tutmaz oğlanlara pazar ayinlerinde
İbret olacak diye beni anlatsa papaz,
Sonraları adımı azizlere yazsalar.
Matmazel ben burada zırhımı çıkarıyorum.
Gündelik bahçelere çekiliyorum artık.
Annemin üstüme serdiği çaput,
Güneşi gölgeleyen ağustos bulutları,
Bundan başka hazırlık tanımıyorum.
İşte ben ve kovana küsüp ayrılan arı,
Yanımda umudunu sürükleyen güvercin,
Ve kimden razı olduğu bilinmeyen o Tanrı.
Bu yazı yorumlara kapalı.