İçeriğe geç

Rağmen

Her sabah, ağrısından yeni yerler bulduran
“Bana da geldi ve geçti” demenin yaşlarında,
Uzun yol korkusuyla iki kolum da kırık.
Gözlerim yavaş ama gördüklerim aklımda.

Ne aldıysam geceden uykular feda edip,
Masanın kenarından ne kadar dinlediysem,
Adımda tökezleyen ağzın çekingenliği,
Bana bunlar yetecek yolumun kalanında.

Her teklifte bir tehdit gören huysuz tecrübe,
Camlarımı her sabah ışıldatan heyecan,
Kendine koca şehri şahit yazdıran panik,
Burada kalsın artık, ne yerim ne gücüm var.

Ben var ya, bir zaman ne kadar da yorgundum.
Hep büyük şaşırırdım bildiğim hikayeye.
Her ağaca uzanıp heybetine dokundum.
Çiseleyen yağmurdan aldım alacağımı.

Ben görmedim en güzel zamanlarını şehrin.
Sobada mektup yakma devirleri geçmişti,
Çoktan iflas etmişti bulduğum değirmenler,
Meslek utançlarını siliyordu tacirler.

Hepimiz, tam dört kuşu öldürme hevesiyle
Dört farklı dağ başına alışmıştık kazayla.
Cam ve paslanmaz çelik sarıyordu dünyayı.
Kostik bulaşıyordu mesih tasvirlerine.

Sanki, çıkaracaktım gürültüyü üstümden,
Çatı bulunca gülen yerlerim küsecekti.
Gurbeti, soluyacak kadar inceltecektim.
Ucuna kadar geldim, olacaktı nerdeyse.

Bana rağmen, iyiye yürüyen bu serüven
Kim der ki bir cinayet öyküsüyle başladı.
Kan toplayan yaralar, silinmeyen hafıza,
Azabı ucuz vicdan bile durduramadı.

Kategori:Tüm Şiirler

Bu yazı yorumlara kapalı.